Dün İspanyol yazar Antonio Muñoz Molina’ya Asturias Prensliği Edebiyat Ödülü verildi. Jürinin ödülün yazara verilmesinde “ülkesinin tarihini derinlemesine aydınlatan, bireysel deneyimleriyle çağdaş dünyanın önemli olaylarını harmanlamasındaki yetisinin ve eserin dönemin düşünsel nabzını hayranlık uyandıracak derecede tutması”nın rol oynadığını belirtti.
1957 yılında Jaen’de doğan yazar, yirminin üzerinde verdiği eser ve medyadaki etkin kişiliği ile kendi nesli içerisinde en iyi kalemlerden biri olarak gösterilen ve bu ödülü alan en genç yazar, romancı, deneme yazarı ünvanına sahip olmuştur. 2004 ve 2006 yılları arasında New York’taki Cervantes Enstitüsü’nün de müdürlüğünü yapmıştır. Her zaman olduğu gibi kütüphanemizde bulunan eserler aracılığıyla yazarları tanımanız için sizleri buraya davet ediyoruz. Selamlar.
———————————————-
Ayer le fue concedido el Premio Príncipe de Asturias de las Letras al escritor español Antonio Muñoz Molina, en su acta el jurado declara concederlo “por la hondura y la brillantez con que ha narrado fragmentos relevantes de la historia de su país, episodios cruciales del mundo contemporáneo y aspectos significativos de su experiencia personal. Una obra que asume admirablemente la condición del intelectual comprometido con su tiempo.”
El autor, nacido en Jaén en 1957 es el escritor más joven al que ha sido concedido este premio, novelista, ensayista y habitual colaborador en diversos medios de comunicación, cuenta en su haber con más de una veintena de obras que lo sitúan entre los mejores escritores españoles de su generación. Entre 2004 y 2006 fue director del Instituto Cervantes de Nueva York. Como siempre os invitamos a conocerlo a través de sus obras que encontrarás en nuestra biblioteca. Saludos.
Dentro de las actividades organizadas con motivo de la segunda Cumbre Erensya, que se celebra hasta el día 6 en Estambul y Esmirna y cuya sesión inaugural se celebró ayer en nuestro Instituto, hoy se presenta en el Neve Salom Kültür Merkezi la obra La vida en Haketía: para que no se pierda del autor sefardí Solly Levy. La haketía no es sólo el lenguaje judeo-español de Marruecos. Representa, además, toda una socio-cultura con su humor, su canto, sus tradiciones y costumbres familiares, religiosas y comunitarias. La obra contiene 5 CD en los que se ha grabado profesionalmente una selección de todo lo que se ha escrito; cantado y grabado estos últimos años. Para aquellos que estéis interesados ya la tenemos en biblioteca y se une al resto de obras que componen nuestro fondo de cultura sefardí. Confiamos que sea de vuestro interés. Saludos.
—————————————–
Dün İkinci Erensya Zirvesi ’nin açılışı enstitümüzde gerçekleşti. Bugün Neve Salom Kültür Merkezi’inde sefarad yazar Solly Levy’nin La vida en Haketía: para que no se pierda başlıklı eserinin tanıtımı yapılacak ve Zirve’nin diğer etkinlikleri 6 Haziran günü İstanbul ve İzmir’de devam edecektir. La haketía sadece yahudilerin Fas’ta konuştuğu lisan anlamına gelmemektedir, aynı zamanda mizah anlayışı, şarkıları, aile gelenek ve görenekleri, din ve toplum hakkında bizlere kapsamlı bilgiler sunan bir sosyo-kültürü de temsil etmektedir. 5 adet CD’den oluşan bu setin içerisinde, son yıllarda çıkmış, yazılı ve sözlü eserlerden seçilmiş profesyonel kayıdlar bulunmaktadır. İlgilenen kişiler kütüphanemizde yer alan, sefarad kültür fonu bülümünden artık edinebilirler.
Umarız ilginizi çekecektir.
Mayıs ayı, Istanbul sahnelerinde İspanyol sanatçılar için çok üretken geçti. Dahası bu durum Paco de Lucía’nın 30 ve 31 Mayıs günleri Cemal Resit Rey Konser Salonu’nda vereceği konserlerle zirve yapacak. 40 yıldan fazla bir süredir devam ettiği çalışmalarıyla flamenkoyu uluslararası platforma taşımış biri olan Paco de Lucía, şüphesiz flamenko tarihinin en büyük gitaristlerinden biri. Kendisinin bu ziyareti vesilesiyle sizleri Paco de Lucía’nın kütüphanemizdeki eserlerini hem de flamenko koleksiyonumuzu daha yakından tanımaya davet ediyoruz. İlginizi çekeceğinden eminiz. Selamlar.
—————————————————————-
El mes de mayo ha sido prolijo en presencia de artistas españoles en los escenarios de Estambul. Esta presencia tiene su punto álgido con los conciertos que los próximos días 30 y 31 dará Paco de Lucía en el Cemal Resit Rey Konser Salonu. Paco de Lucía es sin duda uno de los mas grandes guitarristas de la historia del flamenco, cuya labor durante más de 4 décadas ha sido fundamental para la difusión internacional del flamenco. Aprovechando la visita, os invitamos a conocer las obras de Paco de Lucía que tenemos en nuestra biblioteca, así como nuestra colección flamenco. Confiamos que sea de vuestro interés. Saludos.
Bu ayın sonuna doğru Buika üç konser vermek için Türkiye’ye geliyor. 24 Mayıs’ta Istanbul Opera Orkestrası eşliğinde İstanbul İş Sanat’ta, daha sonra 25 Mayıs’ta solo gösterisiyle Ankara MEB Şura Salonu’nda ve 26 Mayıs’ta da Izmir Arena’da sahne alacak. Bu konserlerinde Haziran ayında piyasaya çıkacak yeni albümü En la noche más larga’dan da parçalar da mutlaka seslendirecektir. Bu albümü size sunmak için biraz daha zamana ihtiyacımız olacak; ancak bunun yerine size kendisinin daha önceki şu üç albümünü tavsiye edebiliriz: Mi niña Lola (2006), Niña de Fuego (2008) y El último trago (2009). Bu albümlerinde içinde Buika’nın inanılmaz muhteşem sesiyle birleşen birbirinden farklı müzik türlerini (soul, flamenko, caz, copla, salsa, funky, rhythm ve blues, hip-hop, elektronik, vb) bir araya getirdiği şarkılardan oluşan güzel bir koleksiyonunu bulabilirsiniz.
————————————————–
A finales de este mes de mayo, Buika visitará Turquía dando 3 conciertos. El 24 de mayo en Estambul, en Is Sanat y acompañada por la Orquesta de la Ópera de Estambul, y ya en solitario el 25 en Ankara, en el MEB Sura Salonu y el 26 en el Izmir en el Izmir Arena. En ellos seguramente adelantará el contenido de su próximo álbum En la noche más larga, que saldrá al mercado el próximo mes de junio. Aún tardaremos un tiempo en poder ofrecéroslo, pero en cambio si podemos recomendaros 3 de los discos anteriores de esta cantante: Mi niña Lola (2006), Niña de Fuego (2008) y El último trago (2009), en los que encontrarás una bonita colección de temas en los que una fantástica variedad de géneros (soul, flamenco, jazz, copla, salsa, funky, rhythm and blues, hip-hop, electrónica, etc.) se enlazan en la prodigiosa voz de Buika.
Sevgili arkadaşlar,
Kütüphanemizin 21 Mayıs – 1 Haziran tarihleri arasındaki çalışma saatleri aşağıdaki gibidir:
Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz
Queridos amigos,
entre los días 21 de mayo y 1 de junio el horario de biblioteca será el que sigue:
Disculpen las molestias
Comentarios recientes / Son yapılan yorumlar