Como ya os hemos comentado, el lunes de la semana pasada nuestro Instituto acogió la conferencia sobre García Márquez que dictó Eduardo Marceles. En ella, entre otros muchos asuntos nos contó del interés que ya desde niño Gabo sintió por el cine, un cine que en su pueblo era propiedad de la familia de Eduardo. García Márquez estudió cinematografía en Roma, pero abandonó esta carrera. Con todo, su relación con el cine fue siempre intensa y la del cine con él también a tenor de la notable colección de películas que basadas en su obras han pasado al cine.
En estos días hemos completado nuestra colección de cine basado en obras de García Márquez con las editadas Digital kultur, en español con subtítulos en turco, dentro de su colección Clásicos de la literatura mundial al cine.
Os invitamos a que las veáis, y nos contéis que os han parecido. Saludos.
______________________________
Daha evvel belirtmiş olduğumuz üzere, geçtiğimiz Pazartesi günü enstitümüzde Eduardo Marceles’in sunumunu yaptığı, García Márquez konulu bir konferans düzenlendi. Konferans esnasında Gabo’nun çocukluğundan günümüze uzanan süreçte, çoğumuzun bilmediği yönlerinden; örneğin sinemaya olan düşkünlüğünden, o dönem köylerindeki sinemanın Eduardo’nun ailesinin tekelinde oluşundan ve García Márquez’in sinematografi okuma aşkıyla Roma’ya gidişinden ancak bu eğitimini yarıda bırakışından söz edildi. Her daim sinemayla ilgilenen ve yakın bağı bulunan yazara karşı sinemanın da ilgisi büyük oldu. Yazarın pek çok eseri beyaz perdeye uyarlandı.
Bugünlerde koleksiyonumuzda eksik olan, García Márquez’in eserlerinden sinemaya aktarılan filmleri, Klasik Dünya Edebiyatından Sinemaya başlıklı Digital kultur yayınlarından çıkan İspanyolca orijinal dilinde, Türkçe altyazılı eserlerle tamamladık.
Sizleri bu eserleri gelin, görün ve sonrasında yorumlarınızı iletiniz diye bekliyoruz. Selamlar
Como seguramente ya sabéis el pasado 12 de mayo, se celebró en nuestro centro un acto en homenaje al recientemente fallecido Gabriel García Márquez. Este acto estuvo protagonizado por Inci Kut, traductora de gran parte de la obra de García Márquez al turco y por Eduardo Márceles Daconte, escritor e investigador, que nos habló de El Caribe de García Márquez. La conferencia fue todo un éxito, en ella se sumaron al gran conocimiento de la obra del nobel colombiano una multitud de amenas anécdotas sobre su vida que hicieron la conferencia no sólo interesante sino sumamente divertida. Por razones de tiempo no fue posible abordar todos los contenidos que Eduardo había preparado para la ocasión y amablemente nos ha cedido el texto de su conferencia para que podáis consultarla vosotros directamente.
Seguramente os resultará de interés. Saludos
Hepinizin bildiği üzere geçtiğimiz 12 Mayıs günü, enstitümüzde Merhum Gabriel García Márquez’i Anma Konferansı düzenlendi. Gabriel García Marquez’in Karayipleri konulu bir alt başlığın da irdelendiği konferansın sunumunu García Márquez’in pek çok eserini Türkçeye çeviren İnci Kut ve araştırmacı-yazar Eduardo Márceles Daconte üstlendi. Nobel Ödüllü Kolombiyalı yazarın yaşamından küçük anekdotların da aktarıldığı; ilginç olmanın yanısıra oldukça eğlenceli geçen konferans oldukça başarılı geçti.
Zamanın kısıtlı olması nedeniyle bay Eduardo nezaket gösterip bizlere konferans için hazırlamış olduğu konferans metini gönderdi, böylece merak ettiğiniz konuları kendiniz de bizzat inceleyebilirsiniz.
İlginizi çekeceğini düşünüyoruz. Selamlar.
Este fin de semana se han dado a conocer los premios que cada año, desde 1956, otorga la Asociación Española de Críticos Literarios. En su categoría de narrativa en español la obra galardonada ha sido En la orilla, de Rafael Chirbes. El jurado ha señalado entre los valores de la obra que «profundiza en la crisis moral y de valores que ha provocado la especulación inmobiliaria en la costa mediterránea, hasta dejar en la orilla a muchas víctimas y construir una sociedad injusta y falsa». También este jurado ha señalado que la obra «ha sabido retratar la realidad social de este país como en su día Víctor Hugo reflejó la de París y Charles Dickens la de Londres».
Rafael Chirbes, ya ganó este premio en el 2008 con su anterior novela, Crematorio, en la que también es protagonista la corrupción asociada a la burbuja inmobiliaria que asoló nuestro país en la década anterior. Basada en esta novela, la cadena de televisión Canal+ hizo una de las series más interesantes que en los últimos años se han producido en España. También ha sido traducido al turco, su obra Eski dostlar (Los viejos amigos), fue publicada en Turquía en el 2008 por Ozgür Yayinlari.
Como siempre, os recomendamos estas dos novelas, la serie de televisión y el resto de las obras de Rafael Chirbes que encontraréis en nuestra biblioteca. Saludos.
————————————————-
1956 senesinden günümüze, İspanyol Edebiyat Eleştirmenleri Derneği tarafından verilen ödüller geçtiğimiz hafta sonu yeniden sahiplerini buldu. İspanyolca yazın kategorisinde ödüle layık görülen isim En la orilla (Kıyıda) adlı eseriyle Rafael Chirbes oldu. Jüri «Akdeniz kıyılarında krizin doğurduğu gayrimenkul spekülasyonu nedeniyle yanlış ve adaletsiz bir toplumun inşasına neden olan ve kıyılardaki ahlaki değerleri sorgulayan»; tüm bunlara ek olarak «bu ülkenin yaşadığı toplumsal gerçeklikleri, zamanında Victor Hugo’nun Paris’te ve Charles Dickens’ın Londra’da yaşananları yansıtabildiği gibi gözler önüne seren» bir eser oluşunun önemine değindi. Rafael Chirbes aynı ödülü 2008 yılında bir önceki romanı Crematorio (Krematoryum) ile kazanmıştı. Bu eserin de önermesi yine son on yılda ülkede patlayan konut balonu ile ilgili yolsuzluklar üzerineydi. Televizyon kanalı Canal+ bu romandan uyarlayarak gerçekleştirdiği program ile son yıllarda İspanya’da gerçekleşen en ilginç dizilerden birine imza atmış oldu. Ayrıca Özgür, Yayınları tarafından 2008 yılında, Türkiye’de yayımlanan Eski dostlar (Los viejos amigos) adlı Türkçe’ye tercümesi yapılmış bir de eseri bulunmaktadır. Her zaman olduğu gibi, televizyon dizisini ve Tüm Rafael Chirbes eserlerini kütüphanemizde bulabilirsiniz, tavsiye ederiz.
Selamlar.
Bir kaç hafta evvel arkadaşımız Ebru Yener Gökşenli, kütüphanemize hocası Ataol Behramoğlu ile birlikte gerçekleştirdikleri Latin Amerika Şiirleri Antolojisi, başlıklı kitabı bağışta bulundu. Kitap okuyucuya Latin Amerika şiirini tanıtarak başlıyor ve Latin Amerika’dan şiirlerini derledikleri ülkelerin adlarını vererek, yaklaşık 60 adet şiir sunumu ile devam ediyor. Çevrilmiş Eserler koleksiyonunda İspanyol ve Latin Amerika edebiyatından dilimize yapılan çevirilerin yer aldığı bölümümüz için bu kitabı bizlere bağışlayan yazar arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Önümüzdeki haftalarda Enstitümüz’de gerçekleşecek olan kitap tanıtımı için kültürel işlerde çalışan arkadaşlarımız sizlere tam tarih ve zamanı bildireceklerdir; ancak öncesinde okumak isterseniz kitap kütüphanemizde mevcut. Selamlar.
—————————————–
Queridos amigos,
hace ya unas semanas nuestra amiga Ebru Yener Gökşenli, donó a nuestra biblioteca el libro Latin Amerika Şiirleri Antolojisi, que ha realizado junto al profesor Ataol Behramoğlu. El libro se inicia con dos pequeñas introducciones sobre la poesía latinoamericana, para dar paso a la colección de poemas de aproximadamente 60 autores latinoamericanos ordenados por su país de procedencia. Queremos agradecer a sus autores la donación de este libro, que se suma a nuestra colección de traducciones de literatura española y latinoamericana al turco.
El libro se presentará en el Instituto dentro de unas semanas, nuestros compañeros de actividades culturales os informarán puntualmente, pero el libro ya lo tenéis en biblioteca. Saludos.
Queridos todos,
Seguramente ya todos sabéis que Gabriel García Márquez ha fallecido esta noche en México D.F. A lo largo de la noche de ayer y el día de hoy los medios de comunicación de todo el mundo han recogido la noticia, y es unánime el pesar por la pérdida de quien todos consideran unos de los grandes pilares de la literatura mundial. Aquí os dejamos algunos enlaces a algunos de los medios más representativos que se han hecho eco de la noticia en España (El país, El mundo, ABC, RTVE, Cadena SER), en Turquía (Hurriyet, Cumhuriyet, Radikal), Colombia, su país natal (El tiempo, El espectador, El nuevo siglo, El Universal), y México, país en el que vivió los últimos años de su vida y en que ayer murió (El Universal, La jornada, Milenio, El Sol de México).
Este luctuoso acontecimiento coincide casi en fechas con el homenaje que en las próximas semanas nuestro centro pensaba brindar al autor junto a nuestros amigos de la Embajada de Colombia en Turquía. El 12 de mayo se celebrará en nuestro salón de Actos la conferencia Gabriel García Márquez y la literatura y la literatura colombiana reciente, dictada por Eduardo Marceles, y nuestro Club de lectura tiene previsto leer por estas fechas la obra Noticia de un asesinato.
Por último, os recomendamos la lectura de las obras de García Márquez que tenemos en nuestra biblioteca. Seguro que en esa lectura nos resulta más fácil comprender la grandeza de que hablan estas crónicas.
————————————————-
Sevgili dostlar,
Hepinizin bildiği üzere Gabriel García Márquez, dün gece Mexico City’de hayata gözlerini yumdu. Medya kuruluşları seferber olup, tüm gece ve gün boyunca, dünya edebiyatının en önemli yapı taşlarından biri olarak kabul gören isimin vefat haberini başlıklarına taşıdılar. Sizlere en çok izlenen medya kuruluşlarında haberin nasıl yankılandığını takip etmeniz için linkleri veriyoruz: İspanya (El país, El mundo, ABC, RTVE, Cadena SER), Türkiye (Hurriyet, Cumhuriyet, Radikal), memleketi Kolombiya (El tiempo, El espectador, El nuevo siglo, El Universal); son yıllarını geçirdiği ve vefat ettiği yer olan Meksika (El Universal, La jornada, Milenio, El Sol de México).
Bu talihsiz durum tam da önümüzdeki 12 Mayıs günü, Türkiye’deki Kolombiya Büyükelçiliği’nden dostlarımız ile birlikte Konferans Salonu’muzda adına itafen düzenleyeceğimiz Eduardo Marceles’in sunumunda gerçekleşecek olan Gabriel Garcia Marquez ve Günümüz Kolombiya Edebiyatıbaşlıklı konferansa ve Okuma Kulübü’müzde Noticia de un asesinato adlı eserini okuyup incelemeyi düşündüğümüz tarihlere yakın bir zamana denk geldi.
Son olarak sizlere kütüphanemizde yer alan García Márquez’in tüm eserleri’ni tavsiye ediyoruz. Hiç şüphesiz bu eser ile köşe yazarlarının kendisini neden bu denli büyük bir yazar olarak addettiklerini daha kolay anlayacağız .
Comentarios recientes / Son yapılan yorumlar